sosyal anksiyete bozukluğu ne demek?

Sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde kaygı duyma ve korkulan durumlardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek bir anksiyete bozukluğudur.1 Bu korkular, başkalarından algılanan veya gerçekten yapılan bir gözlemleme ile tetiklenebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, diğer insanların onlar hakkında olumsuz bir şekilde düşünmelerinden korkarlar.

Fiziksel semptomlar genellikle yanakların aşırı derecede kızarması, aşırı terleme, titreme, kalp çarpıntısı ve mide bulantısını içerir. Bazı hastalarda kekelemede görülür. Yoğun kaygı ve korku hissetme durumunda panik ataklar ortaya çıkabilir. Bu durumdan etkilenen bazı kişiler, sosyal etkinliklerde hissedilen kaygı ve korkuyu azaltmak için alkol veya diğer ilaçları doktor bilgisi dışında kullanabilir. Sosyal fobisi olanların bu şekilde kendi kendini tedavi etmeye çalışmaları yaygındır, bu, alkol ve madde kullanım bozukluklarına yol açabilir.23

Sosyal anksiyete bozukluğunun ilk basamak tedavisi bilişsel davranışçı terapidir (BDT). SSRI'lar gibi bazı antidepresan ilaçlar ve anksiyolitikler sosyal fobi için etkilidir.4

Belirtileri

Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması'nın (ICD-10) 10. versiyonu, sosyal kaygıyı mental ve davranışsal bir bozukluk olarak sınıflandırır.5

Bilişsel yönleri

Sosyal anksiyete bozukluğunun bilişsel modellemesinde, sosyal fobisi olanlar, başkalarının gözünde nasıl görüneceklerinden korku duyarlar. Sosyal ortamlarda yaptıkları herşeye çok dikkat gösterirler, aktivitelerden sonra kendi davranışlarını tek tek tekrar analiz edebilir ve kendileri için çok yüksek performans standartlarına sahip olabilirler. Öz sunum sosyal psikoloji teorisine göre, sosyal fobisi olan bireyler başkalarına karşı iyi bir izlenim yaratmaya çalışır, fakat bunu başaramadığını düşünürler. Çoğu zaman, potansiyel olarak kaygı uyandıran sosyal durumlardan önce, nelerin yanlış gidebileceğini ve her beklenmedik durumla nasıl başa çıkılacaklarını analiz ederler. Genelde etrafındaki insanların umrunda bile olmayan fakat kendilerinin anormal olarak gördüğü davranışları istemsizce sergilemeleri nedeniyle gereksiz bir utanç duyarlar. Bu düşünceler gerçek dışıdır ve kişinin kendi kendine zarar vermesine sebep olur.6

Buna örnek olarak, iş arkadaşlarının önünde sunum yapan bir kişi, arkadaşlarının onun hatalarını fark ettiğini ve onun hakkında gizlice negatif düşüncelere sahip oldukları hissine kapılabilir. Bunun sonunda ortaya çıkan fiziksel semptomlar durumu daha belirgin hale getirir, bu, kişinin daha fazla panik hissetmesine neden olabileceği gibi bir panik atakla da sonuçlanabilir.

Davranışsal yönleri

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin başkaları tarafından olası bir incelemeye maruz kalabileceği ve kendini potansiyel olarak küçük düşürebileceği her türlü ortam ve durumdan korkmasına sebep olur. Aşırı sosyal izolasyona ve sosyal veya mesleki bozulmaya yol açtığı için normal "utangaçlığı" aşar. Korkulan faaliyetler; romantik ve cinsel ilişkiler, flörtleşme, partiler, yabancılarla konuşma, restoranlar, röportajlar gibi hemen hemen her tür sosyal etkileşimi içerebilir.

Sosyal fobisi olan biri belirli kendisinin potansiyel olarak küçük düşürücü ve utanç verici olarak gördüğü, ancak normalde hiçbir utanç verici yanı olmayan bir davranışı sergileyebilir, bunun sonucunda da aşağılanmış hissedebilir. Sonuç olarak, bu tür durumlardan kaçınmak için genellikle kendilerini toplumdan izole etmeyi seçerler.7

Psikolog B. F. Skinner'a göre, fobiler kaçma ve kaçınma davranışlarıyla kontrol edilir. Örneğin, bir öğrenci sınıf önünde konuşurken sınıftan çıkabilir (kaçma) veya daha önce yaşadığı anksiyete atağı nedeniyle sözlü sunum yapmaktan kaçınabilir (kaçınma). Ana kaçınma davranışları, kendi imajını korumak ve başkalarının önünde yargılamaktan kaçınmak için patolojik veya kompulsif bir şekilde yalan söylemek gibi davranışları içerir. Küçük kaçınma davranışları ise bir kişi göz temasından kaçınma veya titremeyi belli etmemek için kollarını kavuşturma gibi davranışları içerir.8

Fizyolojik yönleri

Sosyal anksiyete bozukluğunun fizyolojik semptomları, diğer kaygı bozukluklarının semptomlarına benzerdir. Savaş ya da kaç yanıtının aktifleşmesi sonucunda aşırı terleme, mide bulantısı, nefes almada zorluk, titreme ve kalp çarpıntısı görülür. Özellikle bir grup insanın yanından geçerken, yürüme bozukluğu (kişinin nasıl yürüdüğü konusunda dengesini kaybedebileceği kadar endişe duyması) ortaya çıkabilir. Yüz kızarması, sosyal fobisi olan kişilerde sıklıkla görülür.9 Bu görünür semptomlar, başkalarının yanında hissedilen anksiyeteyi daha da güçlendirir.

2006 yılında yapılan bir araştırmada, beynin limbik sistemin bir parçası olan amigdala olarak adlandırılan bölgesinin, sosyal fobisi olan bireylerde korkutucu durumlarla karşı karşıya kaldıklarında normalden fazla derecede aktivite gösterdiği (hiperaktivite) gözlemlenmiştir.10

Sosyal yönleri

Sosyal anksiyetesi olan insanlar, çoğu insanın "normal" olarak kabul ettiği durumlardan kaçınır. Başkalarının bu durumlarla nasıl bu kadar kolay başa çıkabileceğini anlamakta zorlanabilirler. Sosyal kaygısı olan insanlar, sosyal durumların hepsinden veya çoğundan kaçınırır ve insanlardan saklanır, bu da ilişkilerine zarar verebilir. Sosyal fobi, bu durumlardan kaynaklanan mantıksız korku nedeniyle insanı sosyal durumlardan tamamen uzaklaştırabilir. Bu, düşük benlik saygısına, olumsuz düşüncelere, majör depresif bozukluğa, eleştiriye karşı duyarlılığa ve gelişmeyen zayıf sosyal becerilere yol açabilir.11

Komorbidite

SAD, diğer psikiyatrik bozukluklarla kıyasla çok daha yüksek oranda komorbidite gösterir. Araştırmalar, sosyal fobisi olan insanların %66'sının bir veya daha fazla farklı bir mental bozukluğa sahip olduğunu göstermektedir.12 SAB, kişisel ilişkilerin eksikliği ve sosyal kaçınmayla ilgili uzun süreli izolasyon nedeniyle sıklıkla klinik depresyonla birlikte ortaya çıkar.131415

SAB dışındaki anksiyete bozuklukları, özellikle yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobisi olanlarda sıklıkla görülür.1617 Kaçıngan kişilik bozukluğu da benzer şekilde SAB ile %25 ve %89 arasında değişen komorbidite oranına sahiptir.181920

Kaygılarını azaltmak ve depresyonu hafifletmek için sosyal fobisi olan kişiler, madde kullanım bozukluklarına yol açabilecek alkol veya diğer maddeleri kullanabilirler. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireylerin beşte birinin alkol kullanım bozukluğundan muzdarip olduğu tahmin edilmektedir.21

Tanı

DSM-IV'e göre sosyal fobi tanı kriterleri:

A. Sosyal ortamlarda ya da performans gerektiren durumlarda veya tanımadık insanlar önünde çıkan belirgin ve inatçı korku. Kişi burada aşağılanmasına veya utanmasına neden olabilecek biçimde davranacağından ya da anksiyete belirtileri göstereceğinden korkar. Not: Çocuklarda, tanıdık kişilerle yaşına uygun toplumsal ilişkilere girebilme becerisi olmalı ve anksiyete yalnızca erişkinlerle olan ilişkilerde değil, akranları ile olan ilişkilerle de ortaya çıkmalıdır.

B. Korkulan toplumsal durumla karşılaşma hemen her zaman anksiyete doğurur. Bu duruma bağlı ya da durumsal olarak yatkınlık gösteren bir panik atak biçimini alabilir. Not: Çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk yapma, dona kalma veya tanıdık olmayan insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma olarak dışa vurulabilir.

C. Kişi, korkusunun aşırı veya anlamsız olduğunu bilir. Not: Çocuklarda bu özellik olmayabilir.

D. Korkulan toplumsal veya performans durumlarında kaçınma, kaygılı beklenti ya da sıkıntının kişinin olağan günlük işlerini, mesleki işlevselliğini (ya da eğitim ile ilgili olan), toplumsal etkinliklerini veya ilişkilerini bozar veya fobi olacağına dair yoğun bir sıkıntı vardır. 18 yaşın altındaki kişilerde süresi en az altı aydır.

E. Korku veya kaçınma bir maddenin (örneğin kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi amaçlı kullanılabilen bir ilaç) doğrudan fizyolojik etkilerine veya genel tıbbi durumuna bağlı değildir ve başka bir mental hastalıkla daha iyi açıklanamaz (örneğin, agorafobi ile birlikte olan ya da olmayan panik bozukluğu, ayrılma anksiyetesi bozukluğu, vücut dismorfik bozukluğu, yaygın bir gelişimsel bozukluk ya da şizotipal kişilik bozukluğu)

F. Genel bir tıbbi durum veya başka bir mental bozukluk varsa A tanı ölçütünde sözü edilen korku bununla ilişkisizdir. Örneğin kekemelik, Parkinson hastalığındaki titreme, veya anoreksia nervosa ya da bulimia nervosadaki anormal yeme davranışına ait korku değildir.

Tedavi

Psikoterapi

Sosyal anksiyete bozukluğu için ilk basamak tedavi bilişsel davranışçı terapidir (BDT).22

Sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisinde kabul ve kararlılık terapisinin (ACT) kullanımını destekleyen bazı araştırmalar vardır. ACT, geleneksel BDT'nin bir dalı olarak kabul edilir. SAB'nin semptomları ile savaşmak yerine hoş olmayan semptomları kabul etmeyi ve ayrıca psikolojik esnekliği (değişen durumsal taleplere uyum sağlama, bakış açısını değiştirme ve rekabet eden arzuları dengeleme becerisi) vurgular.23 ACT, BDT'nin etkisiz olduğu veya reddedildiği durumlarda bu bozukluk için ikinci basamak tedavi olarak faydalı olabilir.24

Bazı araştırmalar, sosyal beceri eğitiminin (SST) sosyal kaygıya yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.25 Sosyal anksiyete bozukluğu için SST sırasında odaklanılan sosyal beceri yeteneklerine konuşma başlatma, arkadaşlık kurma, kişinin cinsel olarak ilgi duyduğu cinsiyetten bireyler ile iletişim kurması ve bir konuşma oluşturma ve atılganlık becerileri örnek verilebilir.26

Sosyal anksiyete bozukluğu, majör depresyon gibi diğer psikiyatrik bozuklukların gelişmesine neden olabildiği için erken tedavi çok önemlidir.2728

Farmakolojik tedavi

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar)

Bir antidepresan sınıfı olan seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar), sosyal fobi için ilk tercih edilen ilaç sınıfıdır. Bununla birlikte, SSRI tedavisi, SAB için ikinci basamak bir tedavidir.29 SSRI'lar, eski nesil antidepresanlara kıyasla daha iyi tolare edilirler ve daha az yan etkiye sebep olurlar.30

Paroksetin (Paxil), sertralin (Lustral), essitalopram (Cipralex) ve fluvoksamin (Luvox) sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisi için onaylanmıştır.31 Tüm klinik çalışmalarda plaseboya eşdeğer olan fluoksetin (Prozac) dışında, tüm SSRI'lar sosyal kaygı için az çok etkilidir.32 Paroksetinin, diğer seçeneklere kıyasla davranışlarda kayda değer derecede değişime neden olduğu gibi sosyal fobisi olan bireylerde dışa dönüklüğü arttırdığı görülmüştür.33

1995 yılında yapılan çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, paroksetinin, plasebo alanların %23,9'una kıyasla, sosyal anksiyete bozukluğu olan hastaların %55'inde klinik olarak anlamlı bir iyileşme sağladığı görülmüştür.34 Ekim 2004'te yapılan bir araştırma, benzer sonuçlar bulmuştur, bununla birlikte, zaten terapi gören hastaların SSRI kullanımına başlamasının klinik olarak anlamlı bir iyileşmeye neden olmadığı bu araştırmada gözlemlenmiştir.35 Çift kör, plasebo kontrollü çalışmalarda, fluvoksamin, esitalopram ve sertralin gibi diğer SSRI'lar, anksiyete, reddedilme duyarlılığı ve düşmanlık dahil olmak üzere sosyal anksiyete semptomlarında azalmaya sebep olmuştur.36

Benzodiazepinler

Benzodiazepinler, SSRI'lara bir alternatiftir. Benzodiazepinler, bağımlılık ve tolerans riski nedeniyle sadece kısa süreli tedavi için kullanılmalıdır.37 Benzodiazepinlerin sadece antidepresanlar gibi ilk tercih edilen ilaçlara yanıt vermeyen kişilerde kullanılması tavsiye edilmektedir. Bununla birlikte, şiddetli derecede semptom gösteren hastalarda kısa süreli rahatlama için kullanımları tavsite edilmektedir.3839 Benzodiazepinler, beyindeki ana inhibitör nörotransmiter olan GABA'nın etkisini artırır; etkileri genellikle dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkmaya başlar. Çoğu hastada, benzodiazepinlerin sakinleştirici etkilerine karşı hızla tolerans hızlıca gelişir, ancak anksiyolitik etkilere karşı tolerans gelişmez.40

Gabapentin gibi bazı antikonvülzan ilaçlar sosyal anksiyete bozukluğunda etkilidir ve potansiyel olarak benzodiazepinlere alternatif olabilir.4142

Diğer ilaçlar

Diğer yöntemler etkili değilse, başka ilaçlar da tedavide kullanılabilir. SSRI'lar piyasaya sürülmesinden önce, sosyal anksiyetenin tedavisinde fenelzin gibi monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI'ler) sıklıkla kullanılmaktaydı.43 Araştırmalar, MAOI'lerin sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisinde ve yönetiminde etkili olduğunu göstersede, bu ilaçların iyi tolare edilememeleri, doz aşımı durumunda ölümcül olabilmeleri, yeme düzeninde değişiklik gerektirmeleri ve ölümcül olabilecek ilaç etkileşimleri nedeni ile sadece son çare olarak kullanılırlar.44

Venlafaksin (Efexor) gibi serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler), SSRI'lara benzer derecede etkenliğe sahiptir.4546

Mirtazapin ve bupropion gibi atipik antidepresanlar, sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisi karışık sonuçlar vermiştir.474849

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Orijinal kaynak: sosyal anksiyete bozukluğu. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler